Cildinizi güneşe "hazırlamak": birçok yanlış anlama ve risk

Fransız Ulusal Kanser Enstitüsü'nün (INCa) önleme, organizasyon ve bakım yolları bölümü direktörü Profesör Claude Linassier, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Cildi güneşin etkilerine hazırlamanın bir yolu yok" dedi.
Fransa Halk Sağlığı Kurumu'na göre, Fransa'da her yıl 141.200 ila 243.500 cilt kanseri teşhisi konuyor ve bunların 112.960 ila 194.800'ü aşırı UV ışınlarına maruz kalma sonucu oluşuyor.
Sosyal medyada, dergilerde ve toplumsal hayal gücünde pek çok yanlış kanı varlığını sürdürüyor.
En endişe verici olanı: 2023 yılında Ulusal Dermatologlar ve Venereologlar Birliği (SNDV) için yapılan bir Ipsos anketine göre, Fransız halkının %20'si yazdan önce yapay UV kabinlerinde yapılan seansların güneş yanığı riskini azalttığına inanıyor.
Ancak sendika, "Bu uygulamalar cilt kanseri riskini önemli ölçüde artırıyor" uyarısında bulunurken, 25-34 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 33'ü bu yöntemlere başvuruyor.
SNDV üyesi Catherine Olivérès Ghouti, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Bir kabinde yirmi dakika bronzlaşmak, cildinizde tropikal güneşe maruz kalmanız gibi bir şey! Bu uygulama, korumasız güneşe maruz kalmaktan bile daha tehlikeli." dedi.
Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) tarafından 2009 yılından bu yana yapay UV ışınları "insanlar için kesinlikle kanserojen" olarak sınıflandırılıyor ve bu tür kabinler Avustralya gibi birçok ülkede yasaklanmış durumda.
Fransa Ulusal Gıda, Çevre ve İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı'na (ANSES) göre, 35 yaşından önce en az bir kez solaryuma giren kişilerde "cilt melanomu gelişme riski %59 artıyor."
Profesör Linassier, her yıl bu tür bronzlaşma kabinleriyle ilgili olarak "yaklaşık 380 yeni melanom vakası" tespit edildiğini ve bu tür kabinlere kesinlikle başvurulmadığını söylüyor.
"Sağlıklı bronzluk yok"Bir diğer sıklıkla başvurulan seçenek: Güneşe çıkmadan önce cilt tonunuzu koyulaştırmak, besin takviyeleri almak veya bronzlaştırıcı ürünler kullanmak, böylece daha iyi korunabilirsiniz.
Koyu tenli kişiler güneşten koruyucu melanin üretimini daha fazla artırdığı için bu fikir cazip gelebilir, ancak bu kısayol yanıltıcıdır.
Profesör Linassier, gıda takviyelerinin çoğunlukla sadece "sadece bronz bir cilt sağlayan karoten bazlı renklendiriciler" olduğunu, "melanin yerine geçmediği ve bu nedenle de ultraviyole ışınlarına karşı herhangi bir koruma sağlamadığını" vurguluyor.
Onkolog, bazı beta-karoten bazlı besin takviyelerinin yüksek dozlarda alındığında sağlığa zararlı etkileri olduğunu, çünkü "sigara içenler, sigarayı bırakanlar ve asbeste maruz kalan kişilerde akciğer kanseri riskinin arttığını" söylüyor.
Bu ürünler, bronzlaşmış hissi yaratarak, kişileri daha uzun süre, hatta korumasız güneşe maruz kalmaya bile teşvik edebiliyor.
Ancak INCa, küçük dozlarda bile "sağlıklı bronzluk diye bir şey yoktur" diye hatırlatıyor.
"İkincisi, cilde bir saldırıdır, doğal veya yapay olsun, UV ışınlarının neden olduğu hasara karşı tetiklenen bir reaksiyonun işaretidir. Dolayısıyla bronzlaşmış cilt, DNA'nın hasar gördüğünün göstergesidir," diye vurguluyor Enstitü.
Güneşe maruz kalındığında güneş koruyucu kullanımı esastır ve her iki saatte bir yenilenmelidir, ancak en etkili güneş koruyucular (SPF 50) bile tüm UV ışınlarını filtrelemez.
Bu nedenle güneşten korunmanın çok yönlü olması gerekir: sıkı dokunmuş veya UV ışınlarına dayanıklı giysiler giymek, geniş kenarlı şapka takmak, güneş gözlüğü takmak ve en sıcak saatlerde güneşe maruziyeti sınırlamak.
D vitamini depolamak isteyenler içinse sadece birkaç dakikalık güneşe maruz kalma, fizyolojik ihtiyaçları karşılamaya yetiyor.
INCa bu nedenle ellerin, ön kolların ve yüzün Nisan'dan Eylül'e kadar her gün "açık tenliler için 5 ila 10 dakika, koyu veya siyah tenliler içinse 15 ila 30 dakika" güneşe maruz bırakılmasını öneriyor.
Kanserle Mücadele Birliği ise haziran ortasında başlattığı önleme kampanyasıyla, yaz aylarında "güneşte mangal yapmayın" çağrısında bulundu. Kampanyada, "biz sosis değiliz" denilerek, cilt kanserlerinin "önlenebilir kanserlerin %40'ı" arasında yer aldığı hatırlatıldı.
Nice Matin